ALANYA GUIDE 2000

           

Tarih ve Doğa

 
  ALANYA KALESİ
        
            
                 
Yüksekliği 250 metreyi bulan ve sarp yamaçları olan bir yarımada üstüne kuruludur.Yarımadanın çevresi çıkılması mümkün olmayan çok dik uçurum ve kayalıklar ile çevrilidir.

Alanya tarihi palaolitik çağa kadar gitmesine rağmen yapılan araştırmalarda kalenin iskan tarihi hellenistik dönemimde başlamaktadır.Sırası ile Romalılar,Bizanslılar,Selçuklular ve Osmanlılar hüküm sürmüştür.Tarihsel süreçte Pamfilya ile dağlık Kilikya bölgeleri arasında kalan Alanya önceleri Coracesium Bizans döneminden itibarende Kolonoros adalarını almış 1226 yılında Selçuklu sultanı Alaaddin Keykubat tarafından alınınca Sultan’a ithafen Alaiye adı verilmiştir. Alanya Kalesi  İç kale,orta kale ve dış kale olarak üç bölüme ayrılabilir.İç kale yarımadanın en yüksek yerinde yer alır.Çok sağlam surlarla çevrili olan bu bölgede günümüze bir çok yapı kalmıştır.Bizans kilisesi,askeri koğuşlar,gözetleme terasları,surlar,saray olduğu tahmin edilen yapılar gezilip görülebilir.

Ayrıca iç kalenin en ilginç yerlerinden biri “Adam Atacağı”dır.Rivayete göre eskiden idam mahkumlarına son bir şans olarak ellerine üç taş verilir ve birini o noktadan denize kadar atabilmeleri istenirmiş.Eğer mahkum bir taşı denize ulaştırabilirse affedilir,aksi halde kendisi aynı yerden uçuruma atılırmış.Yaklaşık 90 derecelik bir açı yapan uçurumun yarattığı göz aldanması nedeni ile aslında oldukça uzak olan deniz yakınmış gibi görünmekte,bu söylenceye kaynaklık etmektedir. 

Yarımadanın üst düzlüğünü kapsayan ve iç kaleyi de içine alacak şekilde surlarla çevrilmiş orta kalede gezilip görülecek bir çok yer vardır.Günümüzde Ehmedek denilen yerde Kervansaray,tarihi bedesten,kışlalar gezilebilir.Ayrıca Alanya’nın en eski camilerinden biri olan Süleymaniye camisi buradadır.Bunundışında yarımadanın uzantısı olan Dilvarda burnu üzerinden ulaşımı kolay olmayan küçük bir manastır ve şaphelin kalıntıları durmaktadır.

Dış kale diyabileceğimiz günümüzde Tophane Mahallesi adına taşıyan bölge Alanya’nın bir başka görülmeye değer yeridir.6500 m.’lik surları 183 adet kulesi ve irili ufaklı bir çok sarnıcı ile Alanya kalesinin içinde yapılacak mutlaka uğranması gereken yerlerdendir.
Bu bölge önceleri yerli Rumların oturduğu mahalle iken mücadele sonrası büyük bölümü terkedilmiş,bir kısım yapılar ise yerli halk tarafından onarılarak yerleşilmiştir.
Bu bölgede Andızlı camii ,Zitti Zeynep Türbesi halen kullanılan ve bir kısmı restore edilmiş eski Alanya evleri denize ve Toros dağlarına hakim manzarası ile gezenleri büyülemektedir.

  KIZILKULE
1226 yılında Anadolu Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat tarafından kaleye deniz yönünden gelebilecek tehlikelere savunma amacıyla yaptırılmıştır.

Kule,yaklaşık 33 m. yüksekliktedir Sekizgen planlı kızılkule günümüze kalmış Anadolu Selçuklu yapıları içerisinde en iyi korunmuşlardan birisidir.Sadece Cumhuriyet döneminde küçük bir restorasyon geçirmiş onun dışında bütün özelliklerini koruyabilmiştir.Adını yapımında kullanılan tuğlaların renginden alan KızılKule Alanya’nın en çok kullanılan tanıtım simgelerinden birisi olmuştur.
Kulenin azametiyle ters orantılı küçük bir kapısı vardır.Her katta sarnıcı çevreleyen askeri koğuş,depo vb.lojistik mekanlar yapılmıştır.Bütün katlarda kuşatma zamanlarında kullanılan çeşitli büyüklüklerde mazgal ve delikler vardır. Dördüncü kata kadar yükselen sarnıcın üstü yer yer su toplama kanal ve deliklerinin olduğu genişçe bir alan oluşturmaktadır.Bu alanlardan sonra merdivenlerden dış duvarlara paralel yapılmış iki kat halinde gözetleme ve savunma amaçlı teraslar vardır.
Kızılkulenin dış cephesinde bulunan kitabelerden yapının 1226 yılında Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat tarafından Halepli Ebu Ali’ye yaptırıldığı yazılmaktadır.Günümüzde kızılkuleninzemin katı etnografya müzesi olarak kullanılmaktadır.

  TERSANE
Kızılkulenin hemen güneyinde yer alır.Sinop’taki örneğinden sonra Selçuklular tarafından yaptırılmış bir başka önemli tersanedir.Ayrıca çağdaşları içinde günümüze en iyi korunarak gelen Selçuklu tersanesidir. Bu tersanenin yapılmasında Anadolu Selçuklularının kara fetihleri ile yetinmeyip deniz aşırı fetihlere ve ülkeler arası ticarete yöneldikleri görülmektedir.40 ile 57 metre arasında değişen derinliklere sahip 5 galeriye sahiptir.Hemen yanında koğuş ve idari bina olarak kullanıldığı düşünülen  bir yapı ve hemen güney bitişiğinde savunma amacı ile yapılmış bir kule kompleks oluşturur.Tersanenin giriş cephesindeki kitabede 1228 yılında yapıldığı yazılmaktadır.
  DAMLATAŞ MAĞARASI
Toros dağları karstik yapısı nedeniyle bir çok mağara oluşumu barınmaktadır. Bunların içinde Damlataş mağarası aynı bir öneme sahiptir.1948 yılında tesadüfen bulunan bu mağaranın önemi Türkiye’nin turizme açılan ilk mağara olmasından kaynaklanmaktadır. Dönemin Alanya eşrafından Kemal dere basında Almanya ‘da bazı mağaraların astım hastalığına iyi geldiğini öğrenmiş ve bunun üzerine yoğun çaba göstererek Damşlataş mağarasının yurt içi ve dışında tanıtımını sağlanmış ve böyleleikle bir ölçüde Alanya turizminin öncüsü olmuştur.Kalenin üzerinde yer aldığı yarım adanın anakara ile birleştiği kısdağın batı kıyısında kleopatra plajının hemen yanındadır.Paleozoik çağın permiyen döneminde yarı kristalise kayaları yağmur sularının aşındırması sonucu oluşamaya başlayanmağara oluşumuna devam etmektedir.Yaz-kış sıcaklığı 22-24 derece aralığında seyreden Damlataş Mağarası özellikle rengarenk sarkıt dikitleri ile yurt içi ve yurt dışında haklı bir üne sahip olmuştur.Normalden fazla karbondioksit ihtiva eden havası ve %90 civarındaki sabit nem oranı ile alerjik olanları hariç astım haslarına iyi geldiği saptanmıştır.
  ALARA KALESİ



Alaaddin Keykubat tarafından Alanya’nın fethinden hemen sonra,Alanya-Antalya arasındaki kara ulaşımının güvenliğini sağlamak ve Akdeniz bölgesi ile İç Anadolu bölgesi arasındaki ticaret yollarının üzerinde hakimiyet kurmak amacı ile feth edilmiştir. Fetih öncesi yerel beylerin elinde oln Alara kalesinin tarih hakkında çok fazla bilgi yoktur.Alara çayının Toroslarda açtığı derin bir vadinin Akdenize bakan çok dik bir yamacında kurulmuş olan kale,günümüzde bir çok yapısıyla ayaktadır.Alara kalesine Alanya –Antalya karayolunun 30.km de sağa ayrılan bir yoldan 9 km giderek ulaşmak mümkündür.Alara çayı kıyısına kadar giden yol burada bitmekte ve kaleye ancak çok dik yokuş ve merdivenleri tırmanarak ulaşabilmektedir.
ALARAHAN Alarahan Alara kalesinin hemen yanındadır.1232 yılında Alara kalesinin fethinden hemen sonra Alaaddin Keykubat tarafından yaptırılmıştır.Alanya-Antalya ve Alanya-Konya ticari yollarının kesiştiği noktadır.Kervanların konaklaması için yaptırılmıştır.Han aynı zamanda Anadolu’da İslamiyeti yayan dervişlerin önemli bir konaklama yeri olmuştur.Neredeyse tamamı ayakta olan Alarahan,süslemeleri ve mimarisi ile Selçuklu mimarlık sanatının ihtişamını gözler önüne sermektedir.
HASBAHÇE KÖŞKÜ Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubatın kışlık ev ve av köşküdür.Günümüze bir çok ev ,hamam,havuz vb.şeylerin kalıntıları kalmıştır.Hasbahçe mahallesindedir.
SELÇUKLU MEDRESESİ Medrese Alaaddin Keykubat tarafından 1232 yılında yapılmıştır. Kalıntıları,Oba köydedir.Selçuklu mimarisinin önemli eserlerinden biridir. Döneminin önemli kültür merkezlerinden biridi.
  ŞARAPSA HANI



1236-1246 yıllarının arasında yaptırılmıştırKervanların konaklaması için önemli yerlerden birisidir. Alanya ‘nın 15 km batısında Antalya karayolu üzerindedir.
  SYEDRA



M.Ö. yy.kurulmuştur.Çeşitli hamam,yol saray, firesk ve mozaik kalıntıları vardır.Alanya’nın 8 km doğusunda Mahmutlar kasabasındadır.Mahmutlar dolmuşları ile yada taksiyle veya özel turlar ile gidebilirsiniz.
İNCEKUM ORMAN İÇİ
    DİNLENME KAMPI
Alanya’nın 30 km batısında deniz kenarındadır.Deniz kenarında yer alan ormanlık alan içerisindedir.Denizi deniz,kampingve piknik yapma olanağı vardır.Giriş ücretlidir.Yeşilköy ve Manavgat dolmuşları ile taksi veya özel turlarla gidebilirsiniz.
  ULAŞ DİNLENME KAMPI



Alanya’nın 5 km batısında Antalya karayolu üzerindedir.Piknik yapılabilir giriş ücretlidir.Halk otobüsü yada konaklı Avsallar Türkler Türktaş Yeşilköy Manavgat dolmuşları yada taksiyle gidebilirsiniz.
  DAMLATAŞ PLAJI



Yarımadanın batısında kilometrelerce uzanır.Giriş serbest şemsiye ve yataklar ücretlidir. Çeşitli büfeler vardır.
DOĞU PLAJI Şehir merkezinin doğu tarafında Mersin yoluna paralel olarak kilometrelerce uzanır.Giriş serbesttir Şemsiye ve yataklar ücretlidir.Büfeler vardır.
DİMÇAYI PİKNİK ALANI Şehir merkezinin 15 km kuzey doğusunda başlar Dimçayı boyunca çeşitli piknik alanları canlı balık restorantları vardır.Ormanlık bir alandır.Taksi ile yada özel turla ile gidebilirsiniz.
  DENİZ MAĞARALARI



Alanya yarım adasının üçtarafında yer alan doğal güzellikleri olan mağaralardır.İsimleri; Korsanlar,Aşıklar ve fosforlu mağaralardır.İskeleden mağaralara tekne turları düzenlenmektedir.
HASBAHÇE MAĞARASI Şehir merkezinin 4 km kuzeyinde Hasbahçe mahallesindedir.Damlataş mağarasının 4-5 kat büyüklüğündeki mağara çok iyi bilinmemektedir.
  DİM MAĞARASI



Cebeli Reis dağında şehir merkezinin 12 km kuzey doğusundadır. Çok güzel sarkıt ve dikit oluşumları vardır.Henüz çok iyi bilinmemektedir.
 

Türkçe indeks

 

                     
Bu Site Yeni Alanya Gazetesi ve Leartes Bilgi İşlem İşbirliği ile Hazırlanmıştır
Tüm Hakları Saklıdır.
İzinsiz Kopya Edilemez, Başka Medyalarda Kullanılamaz